Yapay Zekâ İçin Z Kuşağı Bir Şans
Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, dünyadaki ilk 10 ekonomiden biri olmayı hedefleyen
Türkiye’nin yapay zeka teknolojilerini kaldıraç olarak kullanabilmesi için yoğun bir Z kuşağı
nüfusa sahip olmasını bir şans olarak nitelendirirken “Önceliği beşeri sermaye yatırımına
vermek şart” dedi.
Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, dünyadaki ilk 10 ekonomiden biri olmayı hedefleyen
Türkiye’nin yapay zeka teknolojilerini kaldıraç olarak kullanabilmesi için yoğun bir Z kuşağı
nüfusa sahip olmasını bir şans olarak nitelendirirken “Önceliği beşeri sermaye yatırımına
vermek şart” dedi.
Altınbaş Üniversitesi, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berrin
Ceylan Ataman, teknolojinin getirdiği otomasyon sayesinde üretim sürecindeki pek çok rutin işin
makinalarla yapılabilir hale geldiğini hatırlattı. Yapay zekanın ise otomasyonu biraz daha ileri
götürerek düşünsel yetenek gerektiren işleri de makineler eliyle yapma olanağı sağladığını vurgulayan
Ataman “Belirsizlik içeren işlerde ise yapay zekâ sınırlı bir kullanım alanı bulabiliyor, dolayısıyla
sosyal veya duygusal zekâ gerektiren işlerde yapay zekâ kullanımı kısıtlı kalacaktır” dedi.
Kaybolacak işler, yeni meslekler
Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, yapay zekanın işgücü piyasasını nasıl etkileyeceği sorusunun
cevabının en çok merak edilen konu olduğunu vurguladı. Ataman “Bugünden bilinen bir gerçek yapay
zekanın işsizlik yaratacağı ve mesleklerde ciddi bir dönüşüme neden olacağıdır. Bazı meslekler yok
olurken yerine yeni meslekler çıkacak. O halde yapay zekâ süreci iyi yönetilip işgücü yapısal
dönüşümlere hazırlanmalı” diye konuştu.
Ülkeden ülkeye değişir…
Yapay zekanın ekonomik dinamiklere göre her ülkede farklı gelişebileceğini anlatan Prof. Dr. Ceylan
Ataman şunları söyledi:
“Bu çerçevede istihdamın yapısındaki yapay zekâ kaynaklı değişim de bunun ülke ekonomisindeki
kullanım seviyesine göre şekillenecektir. İleri teknoloji kullanan gelişmiş ülkelerde yapay zekâ insan
gücünün yerini daha hızlı alacak. Ucuz işgücünden yararlanan gelişen ülkelerde teknolojinin maliyet
üzerindeki etkisi belirleyici rol oynayacaktır.”
Pek çok fırsat ortaya çıkacak
Gelişen ülkelerde teknolojik ilerleme ekonomik büyümenin motoru olarak kabul edildiğine işaret eden
Berrin Ceylan Ataman “Bu durumda yapay zekâ, katma değeri yüksek üretim süreçlerine geçmek için
bir fırsat olarak değerlendirilebilir” diye konuştu. Berrin Ceylan Ataman, yapay zekâ kullanımının
özellikle genç nüfus için fırsatlar yaratma potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Yüksek katma değerli
üretime yönelik uygulanması halinde yapay zekanın ekonomik çok yüksek bir getirisi olacağını ifade
eden Ataman “Bu yönde kullanılması halinde yapay zekanın ülke ekonomisini kalkındırma konusunda
belirgin bir etkisi olacaktır” dedi.
Tehditleri de beraberinde getiriyor
Yapay zekanın yol açacağı en önemli değişimlerden birinin pek çok işin daha hızlı yapılması olacağını
vurgulayan Berrin Ceylan Ataman, “Bu sayede tasarruf edilen zaman, emeğin daha verimli
kullanılmasını sağlamak açısından önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilir” ifadesini kullandı.
Pek çok araştırmaya göre, yapay zekanın bugünkü mesleklerin üçte birini yok edeceğini ve işsizliğin
artacağını belirten Ataman “Ancak Shumpeter’in yıkıcı yaratıcılık teorisi teknolojik gelişmenin
tarihinde hep geçerli olmuştur.
Yapay zekâ da bazı işleri yok ederken yeni iş alanları ortaya çıkaracaktır.
Yapay zekanın insan gücünün yerini almasıyla, insandan makinaya geçiş süreçlerini
yönetmek karşımıza çıkabilecek en önemli zorluk olarak görünüyor” diye konuştu.
Yapay zekâ işsizlerine destek
Araştırmalar yapay zekâ ve otomasyonda hızlı büyümenin gelir dağılımını bozucu bir etki yaratacağını
ortaya koyuyor. Yapay zekaya uyumda ülkeler arasında ortaya çıkacak farklılıkların küresel düzeyde
eşitsizlikleri arttıracağına işaret eden Ataman şunları söyledi:
“Yapay zekanın insanın yerini alarak gelir dağılımında yaratacağı adaletsizliğe karşı vatandaşlık geliri
gibi çözümler gündemde. Bu durumda kazananlar ya da kaybedenler arasında yer almak ülkelerin
izleyeceği politikalara bağlı” dedi.
Türkiye ne yapmalı?
“Peki dünyadaki ilk 10 ekonominden biri olmayı hedefleyen Türkiye bu alandan ne kadar pay
alabilecektir?” diye soran Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman şöyle devam etti:
“Konu ülkemiz açısından son derece önemli. Çünkü Z kuşağı nüfusumuz pek çok ülkenin toplam
nüfusundan fazla. Bu da Türkiye’ye ciddi bir avantaj sağlıyor. Bu çerçevede önceliği beşerî sermaye
yatırımına vermek şart.”
Üniversitelere düşen görev
Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, yapay zekâ alanında çalışabilecek yeni mezun sayısını arttırmak için
üniversitelerin üzerine büyük görevler düştüğünü söyledi. Öncelikle araştırmacı ve uygulayıcı
istihdamının desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Berrin Ceylan Ataman “Çalışmalar kamu, sivil
toplum kuruluşları, özel sektör, üniversiteler arasında eşgüdümlü yürütülmeli. Bunların yanı sıra yapay
zekâ alanında uzmanlaşmış kişilerin beyin göçünü engellemek de çok önemli” görüşlerini dile getirdi.
Sendikalaşmanın önemi
Yapay zekanın istihdam üzerinde yol açacağı etkiler nedeniyle işsizlikle mücadelenin öncelikli
konulardan biri olacağını vurgulayan Berrin Ceylan Ataman, şunları ifade etti:
“Makinanın insanın yerini alması karşısında çalışma hakkının, çalışma koşullarının ve ücretlerin
korunabilmesi için sendikal örgütlenmenin ve toplu pazarlık gibi mekanizmaların önemi artıyor. Yeni
nesil eğitim politikaları, yeniden dağıtım politikaları, temel gelir uygulaması, vergi politikaları ve
verinin yeniden dağıtımı alanları incelenebilir.”
Hedef 2025’te 50 bin yapay zekâ çalışanı
Türkiye’nin ilk Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi’ni açıklamasını “önemli bir adım” olarak nitelendiren
Berrin Ceylan Ataman şöyle devam etti:
“2021-2025 yılları arasında yapay zekanın istihdamı arttırma kapasitesinin geliştirilmesine öncelik
veriliyor. Bu hedefi gerçekleştirmenin ilk şartı ise nitelikli insan kaynağından geçiyor. 2025’te bu
alandaki istihdamın en az 50 bine ulaşması hedefleniyor.”
Dijital altyapıya öncelik verilmeli
Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, Türkiye’nin, yapay zekâ stratejisinin dijital altyapı yatırımlarına
öncelik verilmesiyle hedefe ulaşabileceğini savundu. Ceylan Ataman “4G teknolojisinden 5G’ye
geçildiği bir çağda Türkiye’nin alt yapı eksiğini tamamlaması öncelikli bir mesele iken, yapay zekanın
yaratacağı toplumsal dönüşümü yönetmek ise en kritik sorunlardan biri” diye konuştu.