Dolar 34,5316
Euro 36,2015
Altın 2.968,49
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yozgat -2°C
Kar Yağışlı
Yozgat
-2°C
Kar Yağışlı
Sal -2°C
Çar -1°C
Per 1°C
Cum 2°C

Prof. Dr. Yılmaz, ”Covid-19 Kanser Tanı Ve Tedavisini De Aksattı”

Prof. Dr. Yılmaz, ”Covid-19 Kanser Tanı Ve Tedavisini De Aksattı”
05.04.2022
1.436

Solunum Derneği (TÜSAD), 1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada kanserin giderek yaygınlaştığını, küresel bazda 19,3 milyon yeni kanser teşhisi konduğunu belirtti.  TÜSAD hekimleri yaptıkları ortak açıklamada “Yaşam tarzındaki değişiklikler ve tütünle mücadele sayesinde kanserler yüzde 50’ye varan oranda önlenebilir” uyarısı yaptı.

Kanser içinde bulunduğumuz yüzyılın en büyük sağlık sorunlarının başında geliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2021 yılı verilerine göre kansere bağlı 10 milyon ölüm gerçekleşirken, küresel bazda 19,3 milyon yeni kanser vakası saptandı. 1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada kanserin çok yaygınlaştığına dikkat çeken Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), dünya genelinde her 5 kişiden birinde hayatları boyunca kanser gelişmesinin beklendiği, her 8 erkekten birinin, her 11 kadından birinin ise kanser sebebiyle hayatını kaybedeceğinin öngörüldüğünü aktardı.

YÜZDE 90’I ÇEVRESEL FAKTÖRLERE BAĞLI

Tüm kanserlerin yüzde 90 oranında çevresel, yüzde 10 oranında ise genetik faktörlere bağlı olarak geliştiğini belirten TÜSAD Başkanı Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, şu bilgileri verdi: “Yaşam tarzı faktörleri, akciğer, kolorektal, prostat ve meme kanseri gibi dünya genelinde yaygın olanlar dahil olmak üzere çeşitli malignitelerle (kötü huylu tümörlerle) ilişkilendiriliyor. Dünya çapındaki verilere göre; sigara, alkol kullanımı, düşük meyve ve sebze diyeti, aşırı kilo, hareketsizlik, güvenli olmayan cinsel ilişki, kentsel hava kirliliği, katı yakıt kullanımı gibi sebeplerle kanser ölümlerinde benzer risk artışı meydana geldi. Yapılan çalışmalar, yaşam tarzı faktörlerinin kanser riskini azaltmadaki faydasını doğruluyor. Tütünden kaçınmak, fiziksel aktiviteyi artırmak, sağlıklı kiloda kalmak, kırmızı et ve işlenmiş et oranı düşük, meyve, sebze ve kepekli tahıllar açısından zengin bir diyet uygulamak, alkolü sınırlamak veya tamamen bırakmak ve güneşten korunmak gibi tedbirlerle günümüzde yüzde 30- 50 oranında kanser önlenebiliyor.”

COVID-19 KANSER TANI VE TEDAVİSİNİ DE AKSATTI

Hem tarama hem de önleme sayesinde birçok kanserden ölüm oranının azaltılabileceğini belirten Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, şu bilgileri aktardı: “Tarama, anormallikleri klinik olarak belirgin hale gelmeden önce tespit eder ve kanser gelişmeden önce veya tedavinin çoğu zaman etkili olduğu erken bir aşamada müdahaleye izin verir. Önleme stratejileri ise kansere neden olan çevresel ve yaşam tarzı risk faktörlerini değiştirmeye odaklanır. Akciğer kanseri başta olmak üzere tüm kanserlerin erken evrede tanılanması ve gerekli önlemlerin hemen alınması, hastalıktan ölüm oranlarını azaltıyor. Ancak halen etkileri devam eden COVID-19 pandemisi nedeniyle tüm dünyada kanser tanısı ve tedavisinde ciddi aksamalar oldu. Ne yazık ki pandemi nedeniyle daha az insan teşhis için hastanelere başvurdu ve bu nedenle tanıda gecikmeler yaşandı.”

TÜTÜN: KANSER, ÖLÜM VE YOKSULLUĞUN EN BÜYÜK NEDENİ

TÜSAD hekimleri, açıklamalarında tütünle etkin mücadelenin kanserin önlenmesindeki rolünü de bir kez daha hatırlattı. TÜSAD Başkanı Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, tütün kullanımının dünya çapındaki kanser ölümlerinin yüzde 21’inden, ABD’de de ise tüm kanser ölümlerinin yüzde 30’undan sorumlu olduğunu aktarırken, şu önemli verileri paylaştı:

  • Tütün kullanımı kanserin en önemli önlenebilir nedeni.
  • Sigara içenlerin yaklaşık yarısı tütüne bağlı bir hastalıktan ölüyor ve yetişkin sigara içenler tütün kullanımı nedeniyle ortalama 13 yılını kaybediyor.
  • Sigara içmek akciğer kanseri için en güçlü risk faktörü ve riski 10 ila 20 kat artırıyor.
  • Sigara içmek ayrıca ağız boşluğu, burun boşluğu, paranazal sinüsler, nazofarenks, gırtlak, yemek borusu, pankreas, karaciğer, mide, serviks, böbrek, kalın bağırsak ve mesane kanserlerinin yanı sıra lösemiye neden oluyor.
  • Tütünün tehlikeleri en yaygın olarak sigara içimi ile ilişkili gibi görülse de puro, pipo, dumansız tütün ve çevresel (ikinci el) tütün dumanına maruz kalma ile de ortaya çıkıyor.”

AKCİĞER KANSERİNİN EN ÖNEMLİ NEDENİ TÜTÜN

TÜSAD Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ufuk Yılmaz da akciğer kanserinin sık saptanan ve kanserler arasında en ölümcül olan kanser türlerinden birisi, en önemli sebebinin ise tütün kullanımı olduğunu belirterek, şu hatırlatmaları yaptı: “Birçok kanser türünün baş nedeni olarak bilinen tütün, dünyadaki en büyük halk sağlığı tehditlerinden biri. Her yıl tütün kullanımı nedeniyle yaklaşık 8 milyondan fazla kişi hayatını kaybediyor. Bu ölümlerin 7 milyondan fazlası direkt olarak tütün ile ilişkili hastalıklar sonucunda meydana gelirken, yaklaşık 1,2 milyon kişi de sigara içmediği halde pasif tütün dumanına maruziyet nedeniyle hayatını kaybediyor. Sigaranın yanı sıra nargile, puro, pipo, elektronik sigara, ısıtmalı tütün ürünleri de oldukça bağımlılık yapıcı ve sağlık için tehlikeli.”

Prof. Dr. Ufuk Yılmaz, tütün kullanımının kanserin olduğu kadar, yoksulluğun da en önemli nedeni arasında yer aldığını belirtti ve şu verileri paylaştı: “Sigara, dünyada en sık tüketilen tütün mamulü. Dünyada 1,3 milyar tütün ürünleri kullanıcısının yüzde 80’i düşük ve orta gelir düzeyine sahip ülkelerde yaşıyor.  Doğal olarak tütün ilişkili hastalıkların ve ölümlerin çoğu da bu ülkelerde meydana geliyor. Bu ülkelerdeki sigara içiciler ailelerinin yiyeceklerinden kısarak arttırdıkları parayı sigaraya harcıyor. Bu da kişilerin zaten kötü olan ekonomik durumlarını daha da zorlaştırıyor.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.