Gaziantep’te 7 kadın, İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle kurulan Tarım Okulu’na gitti. Burada aldıkları eğitimin ardından Ezogelin Kooperatifi’ni kuran kadınlar, üretim yapmaya başlayarak adeta hayata yeniden tutundu. Şimdilerde 7 Ezo Gelin, tarımsal kalkınma için örnek bir model olan kooperatiflerinde dondurarak kurutma yöntemiyle ürettikleri sebzeleri ihraç etmeye hazırlanıyor.

200 KADINA EĞİTİM

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA), Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile iş birliğine gitti. İKA’nın 5 buçuk milyon TL destek verdiği proje ile Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde Tarım Okulu kuruldu. Modern tarım yöntemlerinin öğretildiği okulda 200 kadın eğitim aldı. Bu kadınlardan 7’si, Ezogelin Kooperatifi’ni kurarak bölgesel kalkınma anlamında önemli bir adım attı.

GİRİŞİMCİLİK, MARKALAŞMA

İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Burhan Akyılmaz, Tarım Okulu’nda bölgede çiftçilik yapan kadınlara öncelik verdiklerini belirterek “Okulumuz dört derslikten oluşuyor. Kadınlarımız merkezde olmak üzere buradaki üreticilerimize girişimcilik, yöresel ürünleri işleme, kooperatifçilik, satış, pazarlama ve markalaşma konusunda eğitimler verdik. Okulumuzdan şu ana kadar 220 çiftçimiz faydalandı. Bunlardan 200’ü kadın kursiyerler.” dedi.

MARKASI EZOGELİN

Daha önce geleneksel yöntemlerle tarım yapan kadınların okul sayesinde teknik eğitim aldıklarını, nitelikli ürünlere yöneldiklerini kaydeden Genel Sekreter Akyılmaz, “7 kadın kursiyerimiz örnek bir girişimcilik sergileyerek Ezogelin Kadın Kooperatifi’ni kurdu. Ürünlerini Ezogelin markasıyla iç pazarda satışa sunmaya başladılar. İhracat yapmaları için de gereken desteği vereceğiz.” diye konuştu.

SERALARDA UYGULAMALI EĞİTİM

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Tarım Şube Müdürü Yusuf Yılmaz, Tarım Okulu’nda pratik ve teorik eğitimler verdiklerini ifade ederek “Eğitim salonlarımızda öncelikle sunumlar yapıyoruz. Daha sonra sera ve açık alanlarda uygulamalı eğitimlere geçiyoruz. Burada hastalık, gübreleme, hasatla birlikte bölgede yetişen ürünlerin avantaj ve dezavantajlarını anlatıyoruz.” dedi.

KIZIMA TELEFON ALDIM

Ezogelin Kooperatifi Başkanı Senem Türkkan, kooperatiflerinde patlıcan, biber, domates ekip toplayıp sonra da sattıklarını kaydederek “Kooperatif bana ne kattı derseniz kendi ayaklarım üzerinde duruyorum. Kazandığım ilk parayla kızıma telefon aldım. Bir sürü insanla tanışıyorum. Bundan bir süre önce festival vardı. Kendimizi tanıttık, yemeklerimizi tanıttık.” diye konuştu.

700 KADIN OLACAĞIZ

Aynı zamanda ziraat yüksek mühendisi olan Ezogelin Kooperatifi kurucularından Saadet Toğaç, bu kooperatif ile Gaziantep genelinde tüm kadınlara dokunmak istediklerini anlatarak “7 kişiyle kurduk ama belki ilerde 70 hatta 700 kadın olacağız.” diye konuştu.

2 ÇOCUĞUMU YANIMA ALACAĞIM

Kooperatif üyesi kadınlardan Tuğba Taşdemir, 25 yaşında olduğunu yaptığı evlilikten olan 3 çocuğundan 2’sini maddi durumu iyi olmadığı için eski eşine bıraktığını anlatarak “Bir kızım yanımda. Bu kooperatife geleli 2 ay oldu. İyi ki girdim, kızımla kendi ayaklarım üzerinde durmaya çalışıyorum. Burada kendimi geliştirerek 2 çocuğumu da yanıma almak istiyorum.” dedi.

KADININ GÜCÜ

Kadınların birlik olmasının önemine işaret eden Pakize Kut, “Bir sürü genç kız var okumayan. Eşinden boşanan kadınlar var. ‘Yok, gitme, ayıp’ demesinler. Bir araya gelelim, üretelim. Hiç olmazsa kadının bir gücü olduğu insanların kafasına kazınsın.” diye konuştu.

ÇOK GÜZEL BİR DUYGU

Ezgi Polat, arkadaşlarını kooperatif konusunda teşvik ettiğini vurgulayarak “Ben yapıyorsam siz neden yapamayasınız diyorum arkadaşlarıma. Çok mutlu oluyorum. Çünkü kendi alın terimle bu maaşı alıyorum. Çok güzel bir duygu kendi ayakları üzerinde durmak.” dedi.

EZO GELİN KİMDİR?

1900’lü yılların başında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğan ve asıl adı Zöhre Bozgeyik olan Ezo Gelin, yaşam öyküsüyle türkülere, filmlere konu olmuş bir kadın. Bir çorbaya da adını verilen Ezo Gelin, istemeyerek de olsa Suriye’de bulunan bir kişiyle evlendirilir. Ezo Gelin’in memleketine ve Türkiye’ye olan hasreti yaşamının sonuna kadar sürer. Mezarı daha sonra Türkiye’ye getirilen Ezo Gelin’in dillere destan güzelliği nesilden nesile anlatılarak bugünlere gelmiştir.