Hisarbey Ortaokulu’nda da “Köyde Okuma Etkinliği” düzenlendi.
Yozgat Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Böyükata’nın öncülük ettiği “Köyde Okuma Etkinliği”, Sarıkaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Hisarbey Ortaokulu’nda da 09 Ekim 2020 günü gerçekleştirildi.
Hisarbey Ortaokulu Müdürlüğü’nün davetleri üzerine, Prof. Dr. Mustafa Böyükata “Hisarbey’den de Farabi çıkabilir” ve “Ben de yaparım” başlıkları etrafında farklı öğrenci grupları ile kısa okumalar yaparak, öğrencilerin ilgileri doğrultusunda çeşitli temaları ele aldı. Öğretmenlere yönelik olarak da “Proje Döngüsü Yönetimi Eğitim Semineri” gerçekleştirerek, mesleki bilgi ve birikimleri ışığında, deneyim ve fikirlerini paylaştı.
Okullara hediye kitaplarda götürmeye çalışan Prof. Dr. Mustafa Böyükata, TÜBİTAK Bilim Teknik Dergileri, Ulusal Ajans’ın tanıtım materyalleri ile Ankara Hacıbayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu, Sarıkaya esnaflarından Yılmaz Pusmaz, Yozgat esnaflarından Ahmet Yıldırım, İstanbul’dan yayıncı Emrullah Köker ve Pazarören Mezunları başta olmak üzere, eğitimine gönül vermiş gönüllülerin katkılarıyla temin edilen kitaplardan hediyeler de götürdü.
Gün boyu süren toplantılarda Prof. Dr. Mustafa Böyükata, farklı sınıflardaki öğrencilerden oluşan gruplarla yaptığı iki söyleşide, kısa okumalar yaparak biliminsanlarının ve bilimin dünyasına kısa bir yolculuk gerçekleştirdi. Öğretmenler ile verimli bir toplantı icra ederek, karşılıklı fikir alışverisinde de bulundu.
“Hisarbey’den de Farabi çıkabilir”
Prof. Dr. Mustafa Böyükata, 5’inci ve 6’ıncı sınıf öğrencileriyle gerçekleştirdiği söyleşide, “Hisarbey’den de Farabi çıkabilir” başlığı altında çocuklarla sohbet tadında ilk etkinliği gerçekleştirildi. Eğitimlerinde yürütüldüğü okulun bahçesinde, bilime yön vermiş biliminsanlarının kısa biyografilerinin yer aldığı kitaplardan kısa okumalar yapıldı. Masal tadında hazırlanmış kitapları çabucak bitiren çocukların diğer kitapları da okumaya yönelmeleri dikkat çekiciydi. Bütün öğrenciler okudukları kısımlardan anladıklarını ve düşüncelerini paylaştılar. Bilime olan merak ve ilgileri ışığında sorular sordular. Biliminsanı olmak için neler yapılması gerektiğini de açıklayan Prof. Dr. Mustafa Böyükata, Farabi’den bahsederek; 2020 yılının “Farabi Yılı” olarak ilan edildiğini belirterek, Kazakistan’nın Farab şehrinden olduğu ve tahminen 870’li yılların başında dünyaya geldiği, Türkistan coğrafyasının önemli bilim insanlarından olduğu, bilim felsefesi ile ilgilendiği, Platon ve daha önceki diğer bazı biliminsanlarının çözemediği problemlerle ilgilendiği, insanlığın ‘ilk öğretmeni’ olarak bilinen Aristo’dan sonra Farabi’nin insanlık için ‘İkinci Öğretmen’ olarak anıldığı, konuşma için dil kurallarının önemli oluşu gibi düşünme içinde mantık kuralarının önemini ortaya koyarak bu konularda çalıştığı, akıl yürütme ve aklı doğru işletme yolları ile iyi ve kötü ayrımının mantık ile ilgisini ortaya koyduğu, matematikle ve diğer farklı alanlara ilgi duyup çalıştığı, bilimleri tasnif ettiği, müzik ve terapi ile ilgili olarak seslerin önemine de vurgu yaparak, kanun ve ud gibi enstrümanları geliştirilmesinde de katkı verdiğini ifade etti ve çocukların ilgisini uyandırdı. Farabi’nin bulunduğu coğrafyada sabit kalmayıp, farklı yerlere gittiği ve farklı dilleri de öğrendiğini hatırlatan Prof. Dr. Mustafa Böyükata, Farabi’nin daha önceki dönmelere ait bilgilerin geliştirilerek aktarılmasına da önemli katkısı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Böyükata, günümüzde kitaplara ve kaynaklara ulaşmanın daha kolay olduğunu hatırlatarak, yabancı dil öğrenmenin, iyi eğitim almanın ve bilgiden bilgi üretmenin ve bilgiyi hayata yansıtmanın önemlini vurguladı. Hisarbey’den de Farabi gibi bilime yön verecek kişilerin çıkabileceğini ifade etti. Samimi bir havada yürütülen buluşmanın, çocukların özgüvenli tutumlarını, hayal ettiklerini ve düşüncelerini ifade edişlerindeki içtenliği artırdığı ve güçlendirdiği gözlendi.
“Ben de yaparım”
Prof. Dr. Mustafa Böyükata, “Ben de yaparım” başlığı etrafında 7’inci ve 8’inci sınıflarda okuyan öğrencilerle günün ikinci buluşmasını yaparak, “bilim okur yazarlığı” yönünde çocukların küçük adımlar atmalarına ortam sağladı. Öğrencilere TÜBİTAK’ın “Bilim Teknik Dergisi” üzerinden okuma ve incelemeler yapıldı. Açık havada gerçekleştirilen söyleşide, çocukların inceledikleri dergide ilgilerini ve dikkatlerini çeken kısımlardan bahsetmeleri istendi. Öğrencilerin soruları ve anlattıkları ışığında kısa bilgiler verildi. Çocukların güzel fikirler geliştirdiği ve etkinliğin hayal dünyalarını genişlettiği izlenimi edinildi. Söz açıldıkça öğrenciler canlıların yaşayışları, hayvanların dünyası, uydular, uzay araçları, beslenme, sağlık ve diğer teknoloji ürünleri hakkında meraklı sorular sormaya başladıkları görüldü. Periyodik tablo üzerinden elementlere dair sohbet açıldı, atomdan bahsedildi, yörenin maden içeren bir bölge olduğundan Çayıralan’ın güneyinden başlayan Akdağ ile Maden kelimelerinin birleşiminden o yörede Akdağmadeni ismiyle bir ilçenin bulunduğuna değinildi. Söyleşide ileride ne yapmak istedikleri sorularak öğrencilerin ileride “Ben de yaparım” diye düşündüklerinin neler olduğunu ifade etmeleri istendi.
“Proje Döngüsü Yönetimi Eğitim Semineri”
Hisarbey’de bulunan ortaokul ve ilkokul öğretmenleri ile gerçekleştirilen “Proje Döngüsü Yönetimi Eğitim Semineri” kapsamında teknik bilgiler verildi. Karşılıklı düşünceler paylaşıldı. Prof. Dr. Mustafa Böyükata tarafından proje fikrinin geliştirilmesinde izlenecek yollar ile projelerde hazırlık, uygulama ve sonuçlandırma aşamalarında nelere dikkat edilmesi gerektiği anlatıldı. TÜBİTAK destek programlarından örnekler verilerek 4006 programlarının ortaokullar için iyi bir fırsat olduğu anlatıldı. Köy okullarında var olan potansiyellere de değinen Prof. Dr. Mustafa Böyükata, mizaç, karakter ve kişilik kavramları üzerinde de durarak, bunlar arasındaki ilişki ve bu bağlamda okulun ve öğretmenin rolüne de açıklık getirdi. Çocukların gelecekte ne olacakları ve neler başarabilecekleri konusunda erken yaşlarda ip uçlarını yansıttığına da değinerek, öğretmenlerin bunu en iyi fark edebilecek kişiler olduğunu hatırlattı.
“Köy Koleji” anlayışı
“Köy Koleji” anlayışını da paylaşan Prof. Dr. Mustafa Böyükata, gün boyunca öğretmenlere her fırsatta, köy okullarının çok önemli fırsatlar barındırdığını, öğrenci sayılarının azlığı, çevre imanlarının eğitim için zengin ve geniş olduğunu, yeni öğretmen profillerinin avantajlı yanlarını söyledi. Prof. Dr. Mustafa Böyükata, “Köy Koleji” yaklaşımında, okullara Türkiye’nin farklı bölgelerinden, farklı branşlarda da yetkin ve farklı şehirlerde öğrenim görmüş öğretmenlerin görevlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Sosyal yönü güçlü, bulunduğu çevreyi benimseyebilen, sanat ve kültürel faaliyetlerde aktif, proje tabanlı etkinliklere yatkın öğretmenlerin, meslek hayatlarında da huzurlu olacağını ve işinin hakkını vereceğini ifade etti. Prof. Dr. Mustafa Böyükata, öğretmenlerin köy halkı ile de işbirliğinin önemini işaret ederek, “duvarsız okul” bağlamında, okulun dışında, köyde sahip olunan her mekanın okul için bir uygulama alanı olduğunu hatırlatıp, değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Öğretmenlerin sorularına da cevap veren Prof. Dr. Böyükata, genç öğretmenlerin okulda yaptığı çalışmalarında takdire şayan olduğunu, fen sınıfının, kütüphanenin ve okulun fiziki ortamının çok güzel olduğunu söyledi.
Pandemi döneminde herkesin evlerine kapanmak zorunda kaldığı günlerde, çocuklar ve öğretmenler için etkinliğin düzenlenmesine vesile olan Hisarbey Ortaokulu Müdürü Fuat Arkaç, çok verimli bir seminer olduğunu belirterek, okula ziyaretlerinden dolayı Prof. Dr. Mustafa Böyükata’ya teşekkür etti.