CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyaret için gittiği Yozgat’ta kanaat önderleri, muhtarlar ve STK temsilcileri ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“SORUNLARI ÇÖZECEK OLAN BİZİZ
“Memleketin ne halde olduğunu ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz. Sorunları çözecek olan biziz. Beraber çözeceğiz. Dışarıdan birisi gelip bizim sorunlarımızı çözemez. Böyle bir şeye ihtiyacımız yok ve böyle bir şeye şiddetle karşıyız. Kendi irademizle, kendi gücümüzle, kendi bilgimizle, kendi tarihimizle, kendi ilmimiz ve irfanımızla kendi sorunlarımızı çözebiliriz. Eğer bu konuda birlik olabilirsek, gücümüzü ortaklaştırabilirsek inanın Türkiye’nin önünde hiçbir güç duramaz. Ve biz bütün sorunları, tereyağından kıl çeker gibi çözeriz.
“YOZGAT’IN NÜFUSU NİÇİN 680 BİNDEN 419 BİNE DÜŞTÜ?”
2000’li yıllarda Yozgat’ın nüfusu 680 bini aşkın. 2021 yılında 680 binden 419 bine düşmüş. Niçin? İktidar partisine hep oy verdiniz. Dünya kadar söz verildi size. Bakanlar verdiniz, bakanlar geldi, hep beraber alkışladık, ‘hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.’ ‘Verilen sözler hiç önemli değil. Siz bize oy verin gerisi önemli değil…’ Nasıl oluyor da 680 binden 419 bine düşüyor Yozgat’ın nüfusu. Yozgatlılar Yozgat’ı sevmiyor mu? Yozgat çok kötü bir kent mi? Yaşanamayacak bir kent mi ki Yozgatlı Yozgat’ı terk ediyor? Bunu ben değil; bunu her birinizin tek tek kendinize sormanız lazım. ‘Madem ben bu kadar destek verdim, madem aldığım verginin büyük kısmını ödüyorum. Peki nasıl oluyor da Yozgatlı Yozgat’ta kalmıyor?’
“BU FABRİKALAR NİÇİN KAPANIYOR?”
Ve bir işsizlik sorunu. (Eliyle cebinden çıkartıp göstererek) Cebimde kağıtlar var, daha yeni geldi, bir sürü kağıt var, vatandaş iş istiyor. Vatandaş yanlış mı yapıyor? Hayır. Talep etmesi doğrudur. İşsizlik temel bir sorun. İşsizliğin olduğu yerde ne oluyor? İnsanlar Yozgat’ı terk ediyor. Peki bu süre içinde, son 20 yıl içinde Yozgat’ta irili ufaklı kaç fabrika kapandı? 230’un üzerinde fabrika kapandı. Bu fabrikada insanlar çalışıyordu, evlerine ekmek götürüyorlardı. Bu fabrikalar niçin kapanıyor? Bu soruyu her Yozgatlı kardeşimin kendisine sormasını isterim.
“BU İŞİN SAĞI-SOLU YOK”
Bu işin sağı-solu yoktur. Bu işin particiliği de yoktur. Bu işin felsefesi vardır; ‘Biz bir ülkeyi, bir ili, bir bölgeyi nasıl büyütürüz?’ Bunu düşünmediğimiz takdirde siyaset yanlış zeminde oturmuş olur, yanlış zeminde yürümeye başlar.
KILIÇDAROĞLU, İKTİDAR OLDUKLARINDA İLK BİR HAFTADA YAPACAKLARINI SIRALADI
Sizlerin oylarıyla inşallah iktidar olduğumuzda ilk bir hafta içinde yapacaklarımızı size söyleyeyim. Birincisi şu: Tank Palet Fabrikası vardı şanlı ordumuza ait. Fabrikayı Katar’a peşkeş çektiler. İlk bir hafta içinde Tank Palet Fabrikası’nı onların elinden alacağım, şanlı ordumuza teslim edeceğim. Çiftçinin bankalardan, tarım kredi kooperatiflerinden aldığı kredinin faizlerini sıfırlayacağız. Esnafın Halk bankası ve diğer bankalar, esnaf kefalet kooperatifinden aldıkları kredilerin faizlerini ilk bir hafta içinde sileceğiz. Ana parayı da makul taksitlere bağlayacağız. Çiftçinin tarım makineleri, besicinin hayvanları asla icra dairesine gitmeyecek, asla icra konusu olmayacak.
Beşiktaş’taki terör saldırısında, 15 Temmuz darbe girişiminde hayatını kaybeden ve vatandaşın şehitlerimize ve yakınlarına ödenmesi için ödediği paraları ilk bir hafta içinde şehitlerimizin ailelerine ve gazilerimize dağıtacağız. Bayrağımızı indirdiler, Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdılar. İlk bir hafta içinde bedeli ne olursa olsun o bayrağı vatan topraklarına dikeceğim, Süleyman Şah Türbesi’ni de oraya götüreceğim.
“BU TOPRAKLARDA HİÇBİR ZAMAN YABANCI ASKER POSTALINI İSTEMİYORUM”
Şunu da bilmenizi isterim; son tezkere geldi, ‘Niye hayır diyorsunuz?’ Ben şunu sormak istiyorum: Ben bu topraklarda hiçbir zaman yabancı bir asker postalını istemiyorum. Nokta. Bizim 6 okumuzdan birisi milliyetçiliktir. Milliyetçilik vatanseverliktir. Bütün Yozgatlı kardeşlerimin şunu çok iyi bilmesini isterim: İki kırmızı çizgimiz var; birisi vatandır, ikincisi bayraktır. Eğer bayrakları bayrak yapan üzerindeki kan ise o bayrağa saygı duymamız lazım. Yabancı bir asker postalının gelmesini istemiyorum. Hangi gerekçeyle siz yabancı askerlerin Türkiye’ye gelmesini istiyorsunuz? ,
“KİM BU YABANCI ASKERLER?”
35 yıldır terörle mücadele ediyor bu memleket. Eksi 45 derecede, dağda, bayırda, ovada şehit oluyor, mücadelesini sürdürüyor. Yabancılar mı yaptı bu mücadeleyi? ‘Şimdi terörle mücadele edeceğiz, yabancı askerleri çağıracağız.’ Kim bu yabancı askerler? Amerikalılar mı? Ruslar mı? Yunanlılar mı? Almanlar mı? Kim bu yabancı askerler? Çıkın millete bunu açıklayın. ‘bu maddeyi çekin’ dedim, ‘Çekmiyoruz’ diyorlar, çekmediler. Elinizi vicdanınıza koyun ve sandığa giderken öyle gidin.
‘ SÖZ VERİYORUM; O KANDİL DENEN YUVAYI YERLE YEKSAN ETMESSEM KILIÇTAROĞLU DEMESİNLER ”
Bu kardeşinize güvenin. Hepsinin burnundan fitil fitil getireceğim. Kim üretiyorsa, kim çalışıyorsa, kim alın teri döküyorsa onun yanında olacağız. Terörle mücadeleyi bunların yaptığı gibi yapmayacağız. Söz veriyorum; o Kandil denen yuvayı yerle yeksan etmezsem Kılıçdaroğlu demesinler. Mücadele yürek işidir. Mücadele bilek işidir.
“GEÇİNİZ BUNLARI”
‘Biden bana güldü mü, gülmedi mi; Biden benimle tokalaştı mı, tokalaşmadı mı…’Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yurtdışına çıkıp da böyle bir pozisyona veya bir başka liderlerin böyle bir pozisyona düştüğünü gördünüz mü? Ben utanıyorum ya… Selam versin veya vermesin kardeşim, tokalaşsın veya tokalaşmasın ya. 50 sefer arkasından koşuyor, ‘Acaba bana merhaba diyecek mi?’ Geçiniz bunları. Türkiye’nin itibarı, her kişinin itibarının üzerindedir. Ben dahil. Bu bireysel bir mesele değildir. İtibar budur. Bu itibarı koruyacaksın