Mustafa Böyükata’dan Köy Koleji Vurgusu!
Hayata yansıyan güzel bir iş ortaya koymak çok önemlidir ve insana huzur verir. Bir projenin uygulanması sonucunda bir sorunu ortadan kaldırmak, kalıcı bir yol ortaya çıkartmak, sürdürülebilir bir çözüm sunmak, o projenin kalitesini de göstermektedir.
Bir toplumun gelişmesi çok yönlü faaliyetlerin devamlılığı ile doğrudan ilişkilidir. Özellikle eğitim alanında yapılan çalışmaların topluma ve hayata ilişkin pek çok yönü olduğu göz önüne alındığında, böylesi işler daha da kıymetli hale geliyor. Eğitim etkinliklerinin rutin bir süreç olmadığını bilmek gerekir. Canlı ve yeniliklere açık, dinamik süreçler olduğunun bilincinde olmak lazım. Bu bağlamda eğitim ve öğretim konusunda sürekli kafa yormak ve aktif kalmak temel bir gerekliliktir.
Pandemi süreci pek çok alanda işlerin internet üzerinde çevrimiçi buluşmalarla desteklendiği bir dönemi yaşattı. Ne zaman tamamen ortadan kalkacağı da belli değil. Fakat şu bir gerçek ki, pandemi sonrasında da işlerin dijital mecralarda yürütüleceği görülmekte ve bu durum vazgeçemeyeceğimiz bir alışkanlığa dönüşmüş gözükmektedir.
Çevrimiçi gerçekleştirilen ve çok etkili, faydalı, aktif katılımlı yürütüldüğüne şahit olduğum güzel toplantılara katılma fırsatım oldu. Bunlardan birisi “Uluslararası Projeden Uygulamaya Eğitim Sempozyumu (UPUES 2021)” isimli toplantıydı. Konya merkezli olarak yürütülen ve 1-4 Nisan 2021 tarihlerinde gerçekleştirilen sempozyuma yoğun ilgi vardı.
Konya Valiliği’nin himayelerinde, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi iş birliğinde, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin de destekleriyle çevrimiçi olarak, 3 sanal salonda paralel oturumlar şeklinde yürütüldü.
Sempozyumun sağlıklı yürütülmesinde ve akademik içeriğin kalitesinin yükseltilmesinde çabalarını gözlemlediğim Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Hamarta ve sempozyumun düzenleme kurulu üyelerinden Doç. Dr. Ahmet Kurnaz takdiri hak ediyorlar ve çok yerinde düşünülmüş bir toplantıya öncülük ediyorlar. Onların şahsında Konya İl Millî Eğitim Müdürü, Konya Büyükşehir Belediyesi yöneticileri ile geri planda emek verenleri tebrik ederim. Bu sene ilki düzenlenen ve gelecek yıllarda da devam ettirilmesi planlanan sempozyumda 257 bildiriye ve 3 adet davetli video seminere (webinar) yer verildi.
Toplantı için 3 davetli konuşmacıdan birisi olarak yer almam istendiğinde memnuniyetle kabul ettim. Ülkemizde proje konularının ve proje tabanlı çalışmaların farklı yönleriyle ele alınmasında fayda gören birisi olarak, düşüncelerimi ve öteden beri yürüttüğüm bazı çalışmaları özetleyerek de olsa paylaşma fırsatı buldum. Sempozyumun ikinci günü Prof. Dr. Mustafa Yavuz tarafından yapılan “Başımıza İcat Çıkaran Çocuklar” konulu konuşma oldukça doyurucu ve ufuk açıcıydı. Aynı zamanda sempozyumun düzenleme kurulu başkanlarından olan ve o günlerde MEB Bakan Danışmanlığı da yapan Prof. Dr. Mustafa Yavuz da gerçekleştirilen buluşmaların öneminin bilincinde olan öncü kişilerdendir.
Akademik çevrenin yanı sıra öğretmenlerin de yoğun ilgi gösterdiği sempozyum doğrudan sahaya yansıyacak fikirler ve proje sonuçlarının paylaşımı bakımından çok yerindeydi. Bireysel olarak işbirliği içerisinde olan kişilerin, kurumsal anlamda da bir yakınlaşmaya zemin hazırladıklarını gördüm, sevindim. Buna her alanda çok ihtiyacımız var.
Sempozyumun üçüncü günü davetli konuşmacı olarak “Bilimsel Araştırma Temelli Proje Yazma” konulu sunumunda Doç. Dr. Ahmet Kurnaz hem teknik bilgiler verdi hem de bütün katılımcılara heyecan kaynağı oldu. Bu çok önemliydi. Zaten proje tabanlı etkinliklerle aşina olan katılımcı öğretmenlerin proje hazırlama ve sunma teknikleri konusunda yeni bilgiler edindikleri ve becerilerini geliştirme zemini yakaladıkları açıkça görülüyordu.
Toplantının üçüncü davetli konuşmacısı olarak son gün yaptığım “Öğrenciler İçin Bilim Okur Yazarlığı ve Proje Faaliyetlerinin Önemi” konulu konuşmada okullarda yürütülen proje tabanlı faaliyetlere ilişkin bilgi, deneyim ve düşüncelerimi paylaşma fırsatı buldum. Proje döngüsü ve proje tasarımına ilişkin teknik bilgiler paylaştım.
Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge biriminden Mehmet Filiz’in ustaca icra ettiği moderatörlüğünde gerçekleştirdiğimiz oturumda, ayrıca gönüllü olarak yürüttüğümüz çalışmalardan da bahsettim. Konuşmamda özellikle köy ve kasaba okullarına yönelik çalışmalara yer vermeye de çalıştım. “Köy Koleji” vurgumuz zihniyet dönüşümü için küçük bir katkıdır. Bakış açımızı değiştirmenin yoludur. Köy okullarına yeni bir bakış, perspektif ve anlayışla yaklaşmak gerekir. Sahip olunan potansiyel ve avantajların farkında olunmalıdır. Değişen yaşayış biçimleriyle özgün yaklaşımlar ortaya konabilir. Güzel ve yeni fırsatların yükseldiğini de görmeliyiz. Proje tabanlı özgün çalışmalar için de halen köy okulları çok müsait yerlerdir.
Uluslararası nitelikte dikkate değer düzeydeki pek çok konunun, yeni bakış açılarının ve yaklaşımların, ulusal düzeyde düzenlenecek tematik ve odaklı toplantılar aracılığıyla sahaya yansıtılması ve sahadan da özgün ve orjinal yeniliklerin çıkartılması mümkündür. Bunun için özel bir coğrafya ya da özel bir okul türü gerekli değildir. Bu bağlamda köy okullarının çok avantajlı duruma geldiğini görmek ve bunu değerlendirmek de gerekir. Bunu ülkenin ve hatta insanlığın geleceği açısından önemli görüyorum. Eğitim sürecinde küçük projeler büyük dönüşümleri tetikleyebilir. Yaşanan deneyimler ve uygulamaya konan etkinlikler mutlaka öğrencileri katarak yapılmaya çalışılmalıdır.
Yozgat’ta yürüttüğüm çalışmalar ve 2012 yılından bu yana katkı verdiğim proje eğitimleri ışığında şunu söyleyebilirim ki; UPUES 2021 gibi toplantılara taşınacak pek çok konu var. Türkiye’de ve uluslararası platformlarda yapılan örnek projelerin sonuçlarını bir arada görmek oldukça faydalı olacaktır. iyi eğitilmiş insan ihtiyacı hep var ve her zaman da olacaktır.
Akademik camia ve sahadaki kişiler olarak, özellikle eğitim camiası içerisinde her branştan öğretmenlerle birlikte iş yapabilme becerisini geliştirmek zorundayız. Takım çalışması ve işbirliği yollarını da artırmalıyız. Böylesi toplantılar buna da fırsat sunuyor. Neler yapmamız gerektiğini sürekli düşünmeliyiz. Öğrenci projelerinde tekrarlardan uzaklaşmalıyız. İş hayatını rutin faaliyetler olarak göremeyiz, görmemeliyiz.
Üniversitenin İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği yapması ve bunu şekilden öte uygulamaya geçirmiş olması dikkatimi çeken ayrı bir noktaydı. Bunun altında yatan en önemli faktörün akademik ekip kadar, Konya İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük’ün sahip olduğu vizyonist bakış açısı olsa gerek. UPUES 2021’in gelenekselleşerek devam ettirilmesi yerinde olacaktır. Bu güzel toplantı hem yeni ve farklı etkinliklere başlangıç olabilecek, hem de diğer iller ve üniversiteler için örnek olacak niteliktedir.
Sempozyum katılımcılar açısından oldukça net ve güçlü diyaloglara da zemin sundu. Bunların zihinlerde genişlemeye ve yeni düşüncelere kapı araladığı kanaatindeyim. Olumlu yansımalar doğuracaktır. Bir boşluğu doldurmak ne güzel şey, ne güzel bir çaba, ne güzel bir sempozyum!
Pek çok proje destek programlarından faydalanan ve bu bakımdan da dinamik bir öğretmen kadrosuna sahip olduğu anlaşılan Konya için proje sonuçlarının tartışıldığı toplantılar bence bir gerekliliktir. Konya’nın eTwinning projeleri başta olmak üzere farklı pek çok proje etkinliklerinde öncü olduğu görülmektedir. Gerçekleştirilen toplantıyı ilerisi için önemsiyorum. İçerik bakımından oldukça dolu buldum. Bence o toplantıda geleceğe dönük çalışmalar ortaya kondu. Tarihi ve anlamlı günler olarak görüyorum.
Genelleme yapmak doğru olmayabilir, ancak şu da bir gerçek ki toplumu ilgilendiren, eğitimi ilgilendiren, öğretimi ilgilendiren ve bunlarla ilişkili konuları ilgilendiren gerçek sorunlara yeterince el atamıyoruz. Bir araya gelerek ortak çözüm önerileri sunulabileceğimiz nitelikli buluşmaları tam anlamıyla icra etmemiz lazım. Sahada olan öğretmen ve akademisyenlerin bir araya gelmeleri sürekli hale getirilmelidir. Fikirlerini projelendirerek uygulamaya koyan her kişi ve ekip, aynı zamanda ulaştıkları sonuçlarla yeni projelerin ve fikirlerin doğmasına da katkı verebilmektedir.
Umarım UPUES 2022’de gerçekleştirilir, umarım katılım genişleyerek devam ettirilir, umarım böylesi buluşmalarla farklı proje çıktılarını dinleyenler için “bilgi ve fikir sağma” zenginliği devam ettirilir.