Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, savunma sanayindeki büyük sıçramayı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği vizyon sayesinde gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bizlere verdiği talimat; uluslararası savunma sanayi üreticilerine taşeronluk yapmak değil, tam bağımsız Türk savunma sanayini kurmak oldu. SAHA İstanbul, bu hedefin gerçekleştirilmesinde çok önemli bir rol oynuyor.” dedi.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Sanal fuarlarla sadece ürünlerimizi değil aynı zamanda ülkemizdeki dijital altyapıyı, dijital yatkınlığı ve teknolojik kapasiteyi de yabancı alıcılara sergilemiş oluyoruz.” ifadesini kullandı.
DÜNYANIN İLK SANAL SAVUNMA SANAYİ FUARI
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Savunma, Havacılık, Uzay ve Sanayi Kümelenmesi Derneği (SAHA İstanbul) tarafından düzenlenen dünyanın ilk sanal savunma sanayi fuarı SAHA EXPO’nun açılışına video konferans yöntemiyle katıldı. Burada konuşan Bakan Varank, savunma sanayi açısından tarihi bir güne hep birlikte şahitlik edildiğini kaydederek, şunları söyledi:
3 BOYUTLU MODELLEME: Bu sanal fuar sayesinde; sektörde sahip olduğumuz kabiliyetleri, 3 boyutlu modelleme ve interaktif animasyonlarla aslında tüm dünyaya açıyoruz. Böylesine bir dönemde, SAHA EXPO’nun düzenleniyor olması, çok kritik mesajlar veriyor. Salgına rağmen Türk savunma sanayi, hız kesmedi. Ayaklarımız yere çok sağlam basıyor. Bu fuarda sergilenecek ürünler; kendimize olan güvenin, yeteneklerimizin ve ürün kalitemizin en somut göstergeleri.
BÜYÜK SIÇRAMA: Savunma sanayindeki büyük sıçramayı, Sayın Cumhurbaşkanımızın bizlere çizdiği vizyon sayesinde gerçekleştirdik. Bizlere verdiği talimat; uluslararası savunma sanayi üreticilerine taşeronluk yapmak değil, tam bağımsız Türk savunma sanayini kurmak oldu. SAHA İstanbul, bu hedefin gerçekleştirilmesinde çok önemli bir rol oynuyor.
551 FİRMA AYNI ÇATIDA: SAHA İstanbul savunma sanayinin nerdeyse tamamını ihtiva eden 551 firmayı aynı çatı altında bir araya getiriyor, yeteneklerini birleştiriyor ve birbirlerine rakip olmaları yerine bu firmaların birbirlerini tamamlamalarına yardımcı oluyor. SAHA İstanbul sayesinde; kamu-özel sektör ve üniversite, sadece birlikte çalışmakla yetinmeyip, ortak çalışmak için projeler geliştiriyor.
330 MİLYON DOLAR İHRACAT: Savunma sanayinin 15 senede geçirdiği dönüşüme değinmek istiyorum, vereceğim rakamlar 2005 ve 2020 yılı karşılaştırması. Dünyanın en fazla ciro yapan ilk 100 savunma sanayi firması sıralamasında hiç bir firmamız yokken, bu sene 7 firmamız listede kendine yer buldu. Sektörde 30 bin kişi çalışıyorken, şu an 73 binden fazla kişi savunma sanayisi için emek veriyor. Toplamda 330 milyon dolar ihracat yapabiliyorken, 3 milyar doları aşan ihracat kapasitene ulaştık. Yaklaşık 11 milyar dolarlık ciroya sahip bir sektörden bahsediyoruz.
AR-GE HARCAMALARI: Sektörün Ar-Ge harcamaları da her geçen gün artıyor. Sadece teknopark firmaları ve Ar-Ge Merkezlerinde yapılan harcamaların tutarı 12 milyar lirayı aşmış durumda. Ülkemizde en fazla Ar-Ge harcaması yapan ilk 10 firmanın 5 tanesi savunma sanayinde faaliyet gösteriyor.
11 BİNDEN FAZLA İSTİHDAM: Son 8 senede, savunma alanında toplam yatırım tutarı 13 milyar lira olan 421 projeye teşvik belgesi verdik. Bu projeler sayesinde, 11 binden fazla istihdam oluştu. Sektördeki 48 Ar-Ge ve Tasarım Merkezinin, çeşitli vergi istisnaları ve prim desteklerinden faydalanmasını sağlıyoruz.
5 MİLYARA YAKIN DESTEK: TÜBİTAK aracılığıyla yürüttüğümüz programlarla bugüne kadar 813 savunma sanayi projesine 5 milyar liraya yakın destek verdik. TÜBİTAK Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü, 2000’li yıllardan itibaren geliştirdiği sistem seviyesi ürünleriyle birçok ilke imza attı.
YERLİLEŞME ŞART: Bütüncül bakış açısı ve doğru yönlendirme sayesinde, savunma sanayimizde 2000’lerde yüzde 20 olan yerlilik oranı, bugün yüzde 70’lere ulaştı. Sektörün geleceği ve tam bağımsızlık için, kritik bileşenlerde yüzde 100 yerlileşme şart. Sektörde yerlileşmeyi yukarılara taşımak için, derinlere inmek gerekiyor.
ROL MODEL: Savunma sanayi, bizim için çok iyi bir rol model. Buradan hareketle, Milli Teknoloji Hamlesi anlayışını tüm politikalarımızda uygulamaya başladık. Sektörde başarıyı getiren yönetişim modeli, sanayinin diğer alanlarında da benzer yaklaşımlara başvurulması konusunda bize referans oldu. Kamunun alım ve yönlendirme gücü doğru kullanıldığında, hedefi tam 12’den vurabiliyorsunuz.
KARAR MEKANİZMASI: Sanayileşme İcra Komitesi ile birlikte, Türkiye sanayisini ve teknoloji üreticilerini daha da geliştirecek politikaları planlayacak üst düzey bir karar mekanizmasını hayata geçiriyoruz. Sanayimize seviye atlatacak ve ülkemizi geleceğe hazırlayacak kararları ilgili Bakanlıklarla beraber bu komitede alacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kararlı, sonuç odaklı ve istikrara odaklanan ekonomi politikalarımız hız kesmeden devam edecek.
GÜVENLİ LİMAN: Yatırım teşvik sistemimizde de son 1 senede önemli düzenlemelere imza attık; Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu ile öngörülebilirliği daha da artıracak, Türkiye’nin güvenli liman olduğunu tüm dünyaya bir kez kanıtlayacağız.
SEFERBERLİK RUHU: Geliştirilen teknolojilerin, sivil alanda kullanılabilirliğini arttırmak için sektörler arası etkileşimi artıracak mekanizmaları hayata geçireceğiz. Türkiye sanayinin her alanında çok güçlü bir potansiyele sahip. Milli Teknoloji Hamlesini topyekün bir seferberlik ruhuyla hayata geçireceğiz.
“ZAMAN VE MALİYET AÇISINDAN AVANTAJLI”
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, sanal ticaret heyetleri ve sanal fuarların zaman ve maliyet açısından avantajlarına değinerek, şu ifadeleri kullandı:
“Bu bakımdan sanal fuarları, pandemi sonrasında da yeni normalimizin bir parçası olarak sürdürebileceğimizi öngörüyoruz. Bu da ülkemizin son yıllarda teknoloji ve dijitalleşmede gösterdiği gelişmeyle oldukça uyumlu bir durumdur. Sanal fuarlarla sadece ürünlerimizi değil aynı zamanda ülkemizdeki dijital altyapıyı, dijital yatkınlığı ve teknolojik kapasiteyi de yabancı alıcılara sergilemiş oluyoruz.”
Türkiye’nin ticari performansıyla yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını karşısında büyük bir direnç gösterdiğini belirterek, “Pandemi sonrasında oluşacak yeni düzende de küresel ekonomi ve ticaretteki rolünü daha da güçlendirmiş bir Türkiye olarak yolumuza devam edeceğiz.” diye konuştu.
“HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği’nin (SAHA İstanbul) çalışmalarının Türkiye için büyük önem taşıdığını belirterek, “Eğer sanayi ekosisteminiz güçlü değilse güçlü bir savunma sanayisinden de söz edemezsiniz. O bakımdan SAHA İstanbul kümelenmesinin varlığı ve o coğrafyada bulunan mevcut sanayi ve teknoloji altyapısının savunma sanayisine yönlendirilmesi hayati önem taşımakta.” dedi.
Türkiye’nin artık kendine yetebilen, rekabet edebilen bir savunma sanayisi bulunduğunu aktaran Demir, bunun yeterli olmadığını, daha fazlasını yapmak için var güçleriyle çalıştıklarını kaydetti.
“SAVUNMA ALANINDA HIZLI GELİŞİM”
Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, savunma alanındaki hızlı gelişime dikkati çekerek, “Firmalarımız savunma sanayisini malzeme teknolojileri, kara taşıtları, uçak ve insansız hava araçları, gemi ve denizaltı teknolojileri ve silah endüstrisinde daha yakından tanır hale gelmiş, her konu için bir alt küme oluşturulmuş ve ortaklıklar gerçekleştirilmiştir. Bu sayede savunma sanayisine iş yapmak sanayici ve iş dünyamız için bir sektör haline gelmiştir.” diye konuştu.
SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar, “Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla kısa sürede bu alanda konulan iradeyle ülkemiz artık bağımlılıktan adım adım kurtuldu ve dünya harp tarihinde geliştirdiği teknolojilerle doktrin belirleyen ülke haline geldi.” dedi.
SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, sanal fuarın 9 Nisan 2021’e kadar açık kalacağını aktararak, Sanal SAHA EXPO’da firmaların özel tasarım 3 boyutlu stantlarının yer aldığını ifade etti.