Deyiş, söyleme biçimi, anlatım biçimi, üslup gibi anlamları ifade etmektedir. Yozgat’a özgü bir çok Yozgatlı’nın günlük konuşmalarda kullandığı deyişlerden A harfi ile başlayan deyişler ;
Aalen: Dur, eğlen, bekle
Aaleşme: İkamet etme, oturma
Aan: İneğin ilk sütünden yapılan bir yiyecek
Aba: Abla, çoban paltosu
Abdeshane: Tuvalet
Abısı Güzel: Ablası güzel anlamında, şaka sözü
Abısından Öğütlü: Tecrübeli, işi iyi bilen kişi
Abos: Cahil, aptal
Abrıl Beşi: Nisan ayının beşi
Acer: Taze
Açıkörten: Ucuza alınan kadın giysisi
Adeli: Kendini beğenmiş, burnu havada
Adozel: Adı güzel (özel isim)
Afat: Yağmur, sel, rüzgar gibi tabii felaket
Afili: Oynak, havalı
Ağar: Eğer
Ağartı: Süt, yoğurt, ayran gibi yiyecekler
Ağıl: Koyunun girdiği yer ( koyun ahırı )
Ağırmak: Gün aydınlanması, sabah olması
Ağız Birlemek: Anlaşarak aynı şeyleri konuşmak
Ağlen: Eğlen, dur, bekle
Ağleşme: Eğleşme
Ağnanmak: Eşeğin yere yatıp yuvarlanması
Ağrıklı: Hastalıklı
Ağrice: Hıdırellez
Ağzı Kalavlı: Havalı, yüksekten atan
Ağzı Kızıl: Toy, ham, kuşların yeni çıkmış yavrusu
Ağzını Bellemek: Bir daha yapmamaya karar vermek
Aha: Bu, şu, o
Ahır Sekisi: Hayvan ahırında tahtadan yapılan seki
Ahraz: Dilsiz, konuşamayan, konuşma özürlü
Ahretlik: Ahiret kardeşliği
Aklerik: Aklı eren kimse
Aklı Çavdarlı: Yarı kaçık
Al: Kırmızı, hile
Al Ha: Nasıl şey, hayret uyandıran ünlem
Alaca Düşmek: Üzümlerin yetmeye yüz tutması
Alaca karanlık: Akşam olmaya başlaması
Alaçık: Haymalık, bostan çadırı
Alağaz: Geveze, boş konuşan, dengesiz konuşan
Alasevi: Alası az olan
Alaş: Ala köpek
Alayı: Hepsi
Alaz: Hafif yanan ateş
Albastı: Yeni doğum yapana uğradı sanılan cin
Ale: Dur ( ale inecek var)
Âlemek: Durdurmak
Alengirli: Gösterişli, tuhaf, acayip, karışık
Algın: Yel çarpması
Alkarısı: Lohusa kadına hastalık getirdiği varsayılan
Allasen: Allah’ını seversen
Alma: Elma
Anaç: Anaç, olgun anlamına da gelir
Anadan Üryan: Çıplak
Anadut: Üç parmaklı tarım aleti
Anayın babayın aşını içiyim: Bu kadar da olmaz, yok daha neler
Andavallı: Aptal, geri zekalı
Angut: Aptallığın simgesi, ördek cinsi bir kuş
Anırma: Eşek sesi
Anşa: Ayşe
Apırcın Oldu: Şaşırdı, heyecan bastı
Apış: Bacak arası, kasık bölgesi
Areklenmek: Hayvanların sinekten kurtulma çabası
Arık: Zayıf, çelimsiz
Arkaç: Koyun sürüsünün yattığı yer
Arşın: Eski uzunluk ölçüsü
Asbab: Elbise, iç çamaşırı
Asik Etek: Avrat, hanım, eş anlamında
Asikli: Eksik etek
Aş: Yemek
Aşam: Akşam
Aşık Atmak: Boy ölçüşmek, kıyaslamak
Aşkarsız: Kötü görünüşlü, tipi bozuk
Avara: Boş, işsiz
Avgın: Suyun aktığı kanal, ark
Avuçlamak: Elle kavramak
Avur Zuvur: Meyve artıkları
Avurt: Ağzın yan boşlukları ( avurdunu şişirme )
Avurtlamak: Ağız dolusu, kabaca yemek
Ayağına Tez: İşi çabuk yapan, becerikli kimse
Ayak Yolu: Tuvalet, hela
Ayarsız: Dengesiz adam
Ayı: Topaç
Azap: Erkek hizmetkar
Azba: Çuval ağzı bağlanan ip
Azık: Yolcu yemeği
Azıtmak: Yolunu şaşırmak, yanlış yere yöneltmek
Kaynak: yozgatktb.gov.tr