İlik nakli ve kök hücre tedavisi bekleyen hastalar için Sağlık Bakanlığı ve Türk Kızılayı ortaklığında yürütülen Türkök Projesi ile Yozgat’ta 2 bin 764 kişi kök hücre bağışçısı oldu
Alınan kök hücre örneklerinden 7 eşleşme sağlanırken 4 hastaya da nakil sağlandı.Türkiye genelinde birçok noktadan alınan kan bağışlarını ülkenin dört bir yanına ulaştıran Türk Kızılayı, Sağlık Bakanlığı ile ortaklaşa yürüttü Türkök Projesi ile de ilik nakli bekleyen kanser hastalarına umut olmaya devam ediyor. Bu kapsamda Yozgat’ta da faaliyetlerini sürdüren Türk Kızılayı, 2014 yılından itibaren 2 bin 764 kök hücre bağışçısına ulaştı. Bu bağışçılardan alınan kök hücre örneklerinden şu ana kadar 7 eşleşme sağlanırken 4 lösemi hastasına da nakil gerçekleştirildi.Yozgat’taki vatandaşları kök hücre bağışına davet eden Türk Kızılayı Yozgat Kan Bağışı Merkezi Müdürü Dr. Selçuk Cansız yaptığı açıklamada “ Yozgat’ta kök hücre alımına 2014 yılının Eylül ayında başladık. Sağlık Bakanlığı ile Türk Kızılayı arasında kök hücre bağışçısı bulma anlamında protokol yapıldı. Aktif alıma da 2014 yılı içerisinde Haziran ayından sonra başlandı. Biz Yozgat olarakta 2014 yılının Eylül ayından itibaren kök hücre bağışı anlamında donör topluyoruz. O süreden bu zamana 2 bin 764 kişiden kök hücre bağışı aldık ve sisteme kaydettirdik. Bu 2 bin 764 kişi 55 yaşına kadar hasta birisiyle uyum olup olmadığını bekleyecek. Bu süre içerisinde bir hastaya dokuları uyarsa kök hücre verme şansı oluyor. Bu geçen süre içerisinde Yozgat’ta toplamda 7 kişinin uyumu sağlandı. Bu 7 kişiden 3 kişiye geri dönüş olmadı çeşitli nedenlerle. 4 kişiye geri dönüldü Ankara’ya götürülüp kök hücreleri alındı. Hasta ile donör arasında bir buluşturma şeklinde 2 yıla kadar hiçbir şey yapılmıyor. Ne veren kişi kime kök hücre verdiğini biliyor ne de alan kişi kimden kök hücre aldığını biliyor. O arada alan kişinin bilgileri Sağlık Bakanlığında saklı kalırken kök hücre donörü olan kişinin bilgileri de Kızılayda saklı bu şekilde gizlilik sağlanmış oluyor” dedi.Kök hücre nakli aşamasında gerçekleşen süreci anlatan Dr. Cansız, “Kök hücre, kemik iliği doğru çalışmayan hastaları zaten kan kanseri olarakta değerlendiriyoruz. Bildiğimiz gibi vücuttaki kan hücreleri kemik iliğindeki hücreler tarafından yapılmakta. Onlarda bir bozukluk olduğu zaman hücre sayısı düşük olabiliyor, yapısı bozuk olabiliyor ya da hiç üretim olmuyor. Bu şekilde kemik iliği doğru çalışmayan kişilerde tedavi yöntemi olarak kemik iliği nakli uygulanıyor. Bu süreç şöyle işliyor. Bağışçı ilk olarak Kızılay kan bağışı merkezlerine başvuruyor. Bağışçı 3 tüp kan veriyor. Bağışçının doku tiplemesi nedir şeklinde araştırılıyor ve Ankara’da ki kök hücre merkezindeki bilgisayara veriler kaydediliyor. Daha sonra oraya kayıtta olan hastaların doku tipleri ile bilgisayar ortamında çaprazlama karşılaştırılıyor. Eğer bir uyum sağlanırsa Kızılay, bağışçıya tekrar ulaşıyor ve 5 tüp kan daha alıyor. Bunu tekrar Ankara’ya gönderiyor. Bu ikinci çalışmalar sonrasında da eğer iki kişi arasında yüzde 90 üzerinde bir uyum sağlanmışsa artık Kızılay devreden çıkıyor ve Sağlık Bakanlığının Kök Hücre Koordinasyon Merkezi devreye giriyor. Kök hücre vericisi ile irtibat kuruluyor. Bağışçı evinden alınıyor, hastaneye transferini sağlanıyor ve yatışı yapılıyor. Bağışçı hastane yakınındaki otel ya da misafirhaneye yerleştiriyor. Hastanede 5 günlük bir kalma süresi var. Sabah akşam koluna aşı yapılması lazım kök hücre toplanması için. Öncesindeki sağlık testlerini yapılıyor. 5. günün sonunda kök hücreler aynı diyaliz makinesi gibi bir yöntemle bir koldan alınan kan, cihaz tarafından toplanıyor öbür koldan geri veriliyor. Bağışçı 4 saat kadar bu şekilde hastanede bekliyor. Toplanmış kök hücreler hasta hangi hastanede tedavi görüyorsa bu yurt dışı olabilir yurt içinde bir ilde olabilir oraya sadece toplanmış kök hücrelerin kendisi gidiyor. Verici kişi gitmiyor. Verici hastanede kalıyor. Son olarakta bağışçının sağlık kontrolleri de tekrardan yapıldıktan sonra bağışçı evine gönderiliyor. Kök hücrelerde hastaya naklediliyor. Bu nakilden sonra yüzde 90’ın üzerinde başarı gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.Kök hücre bağışının önemine değinen Dr. Cansız, “Kök hücre konusunda çok güzel bir yapılanma var. Bu yapılanma bir hayat kurtarma zinciri aslında. Biz Yozgat halkını, kök hücre numunesi vermeye davet ediyoruz ve kök hücre merkezine kayıt yaptırmalarını tavsiye ediyoruz. Ne zaman kime çıkacağı belli değil. Belki 55 yaşına kadar gelmeme ihtimali var ya da 1 yıl içinde denk gelme şansı da var. Hatta ömrü boyunca birkaç kez gelme uyum olma ihtimali dahi var” ifadelerinde bulundu.