Nöbetçi Eczaneler
Türkiye genelinde milyonlarca vatandaşın malik olduğu hisseli taşınmazlarla ilgili önemli bir yasal süreç resmen başladı. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, hisseli mülkiyete konu taşınmazların satışında devreye giren ön alım hakkı (şufa hakkı) konusunda vatandaşları uyararak, dava açılması gereken 90 günlük süreye dikkat çekti. Hisseli tapuya sahip vatandaşların hak kaybı yaşamamaları için süreci yakından takip etmeleri gerektiği belirtildi.
Ön Alım Hakkı Nedir?
Türk Medeni Kanunu’nun 732. maddesinde düzenlenen ön alım hakkı, paylı mülkiyete konu bir taşınmazda ortaklardan birinin hissesini üçüncü kişilere satması halinde, diğer hissedarlara bu satışı aynı şartlarla satın alma hakkı tanır. Ancak bu hak sınırsız değildir ve belirli koşullar çerçevesinde kullanılabilir.
Noter Bildirimi ile Süre Başlıyor
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgilere göre, hisseli bir taşınmazın hissesi noter aracılığıyla üçüncü bir kişiye satıldığında, diğer hissedarlara resmi olarak noter bildirimi yapılıyor. Bu bildirimin hissedara ulaşmasından itibaren 90 günlük yasal süre işlemeye başlıyor. Bu süre içinde hissedar, taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesine başvurarak dava açmak zorunda. Aksi takdirde ön alım hakkı sona eriyor ve yapılan satış kesinleşmiş sayılıyor.
Bildirimsiz Satışlarda Süre Farklı İşliyor
Bazı durumlarda satış işlemi hissedarlara noter aracılığıyla bildirilmeyebiliyor. Hukukçular, bu gibi durumlarda satışın öğrenildiği tarihten itibaren farklı bir yargılama süreci başlatılabileceğini ifade ediyor. Ancak noter bildirimi varsa, tek geçerli süre 90 gündür. Bu sürenin kaçırılması halinde satışa itiraz etmek mümkün olmuyor.
Kırsal Bölgelerde Risk Daha Yüksek
Türkiye genelinde, özellikle kırsal alanlarda miras yoluyla intikal eden arazilerde hisseli tapuların yoğun olduğu görülüyor. Tarım arazileri, bağ-bahçeler, köy evleri, arsalar ve apartman dairelerinin birden fazla hissedar adına kayıtlı olduğu bu bölgelerde, bilgi eksikliği ve aile içi anlaşmazlıklar sebebiyle sıkça mağduriyet yaşanıyor.
Uzmanlardan Vatandaşa Uyarı: Resmi Tebligatlara Dikkat Edin
Gayrimenkul hukuku alanında uzman avukatlar, hisseli tapu sahiplerini noter kanalıyla gelen bildirimleri önemsemeleri ve süreci ciddiyetle takip etmeleri konusunda uyarıyor. Özellikle 90 günlük sürenin kaçırılmaması, hak kaybının önlenmesi açısından hayati önem taşıyor. Uzmanlar, herhangi bir satış bildirimi alındığında avukata danışılmasını ve sürecin titizlikle yürütülmesini öneriyor.
Adım Adım Ön Alım Süreci: Hissedarlar Ne Yapmalı?
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile hukukçuların açıklamalarına göre, hissedarların izlemesi gereken yol haritası şu şekilde:
-
Noter bildirimi alındığında, bildirimin ulaştığı tarihten itibaren 90 gün içinde taşınmazın bulunduğu yerin sulh hukuk mahkemesine başvuru yapılmalı.
-
Mahkemeye sunulan dilekçede, üçüncü kişiye satılan hissenin bedeli ödenerek hissenin davacı hissedar adına devri talep edilmeli.
-
90 gün geçtikten sonra mahkemeye başvuru yapılırsa, dava reddedilir ve satış geçerli olur.
-
Bildirimin noter kanalıyla yapılmadığı durumlarda, satıştan haberdar olunduğu tarihe göre farklı dava yolları mümkündür. Ancak bu tür durumlarda süreç daha karmaşık olabilir.
-
Tapu kayıtları ve noter bildirimleri dikkatle saklanmalı, şüpheli veya eksik bildirimlerde hukuki destek alınmalıdır.
Hissedarların Hak Kaybı Yaşamaması İçin Bilinçli Olması Şart
Tapu ve Kadastro yetkilileri, bildirimin ulaştığı andan itibaren zamanla yarış başlandığını belirtiyor. Çok sayıda vatandaşın, süreci bilmediği ya da tebligatı ciddiye almadığı için hisselerini kaybettiğine dikkat çeken yetkililer, resmi belgelerin dikkatle incelenmesini ve hukuki sürecin zamanında başlatılmasını tavsiye ediyor.