35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
2.968,33%1,32
4.853,00%0,96
19.410,00%0,95
2.622,74%1,01
Solunum Derneği TÜSAD, COVID-19 pandemisiyle ilgili alınan yeni kararların
hastalık kontrolünü zorlaştıracağını belirterek, kararın yeniden gözden
geçirilmesi gerektiği uyarısında bulundu. Salgının henüz bitmediğine ve aşılama
oranlarının da halen yeterli seviyeye gelmediğine dikkat çeken TÜSAD Merkez
Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Onur Turan,
“Vatandaşlar bireysel koruma tedbirlerini almaya devam etsin” dedi.
Koronavirüs Bilim Kurulu’nun toplanmasının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, COVID-19
salgınıyla ilgili yeni kararları açıkladı.
Buna göre, açık havada maske kullanma zorunluluğu kalktı,
kapalı ortamlarda ise yeterli havalandırma ve mesafe olması durumunda maske takmak
gerekmeyecek. Kurumlara girişte HES kodu kontrolü yapılmayacak ve belirti göstermeyen
bireylerden test istenmeyecek, ayrıca okullarda iki vaka çıksa dahi sınıflar kapatılmayacak,
yalnızca öğrenci izole edilecek. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Türkiye Solunum Araştırmaları
Derneği Merkez Yönetim Kurulu, alınan bu kararların hem salgını uzatacağını hem de sağlık
çalışanlarının iş yükünü artıracağını belirterek, Sağlık Bakanlığı’nı kararları yeniden gözden
geçirmeye davet etti.
TÜSAD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Onur Turan tarafından yapılan açıklamada şu
görüşlere yer verildi: “Toplum olarak pandemi sürecinde kısıtlamalardan bunaldığımız, normal
hayatımıza dönmek istediğimiz bir gerçek. Ancak ülkemizde vaka ve COVID-19 kaynaklı vefat
sayıları halen yüksek ve aşılama da istenen oranda değil. Şubat, pandemide ölüm sayısının en
fazla olduğu beşinci ay oldu, ayrıca günlük aşılama sayıları da pandemi sürecinin en düşük
seyrinde gerçekleşti. Bilimsel veriler maske ve mesafenin pandemide hâlâ kritik öneme sahip
olduğunu gösteriyor. Yeni kararların alınmasındaki amaç sadece normalleşmeye adım atmak
mıdır? Yoksa gelmekte olan turizm sezonu öngörülerek, ekonomik kaygılarla mı bu kararlar
alınmıştır? Sürü bağışıklığı modeline bir geçiş mi yapılmaktadır?”
Mart ayıyla birlikte Avrupa’da ve dünyada açık havada maske kullanımının kaldırıldığını, ancak
bu ülkelerde çift doz aşılama oranının yüzde 70-80’leri, hatırlatma dozu oranının ise yüzde 50-
60’ları bulduğunu ifade eden Turan, şu bilgileri aktardı: “İsveç, Norveç ve Danimarka COVID-19
ile ilgili tüm kısıtlamaların kaldırıldığını açıkladı. İtalya, Fransa, İspanya gibi vaka sayılarının
yüksek seyrettiği ülkeler açık havada maske takma zorunluluğunu kaldırdı, ancak kapalı
alanlarda maske takmak ve aşı sertifikası göstermek zorunlu. Ancak bu ülkelerde aşılama
oranları yüksek. Türkiye’de aşılama oranı ise yüzde 60’larda ve hatırlatma dozu oranı ise
40’larda seyrediyor. Yani toplumsal bağışıklık için gereken düzeyden çok uzaktayız.”
Kamusal, toplu ve ortak kullanım alanlarında HES kodu kontrolü yapılmaması ve kapalı ortamda
maske kullanım şartının kaldırılması gibi kararların hastalık kontrolünü zorlaştıracağı uyarısını
yapan Turan, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu tedbirlerin devam etmesi, özellikle yaşlı, ek
hastalığı olan sayısız vatandaşımızın hastalıktan korunabilmesi anlamına gelecekti. Şu anki
tabloda koruma önlemleri bireysel sorumluluğa terk edilmiş görünüyor. Pandeminin geride
kalmakta olduğu algısı yaratılıyor. Ayrıca, iyi havalandırılan ve mesafenin korunduğu kapalı
ortamlarda maske zorunluluğunun kalkması da son derece muğlak bir karar. Mekânda
mesafenin korunup korunmadığı, havalandırmanın yeterli olup olmadığı nasıl denetlenecek?”
Halk sağlığının geri plana itildiği, pandemi yönetiminde farklı önceliklerin öne çıktığı ortamda
vatandaşların bireysel koruma tedbirleri almaya devam etmesi gerektiğinin altını çizen Turan,
bu tedbirleriyse şöyle sıraladı:
1-Rehavete kapılmak için henüz çok erken olduğu unutulmamalı, maske-mesafe- hijyen
kurallarına uymaya devam edilmeli.
2-Çift doz veya hatırlatma doz aşısı eksik olanlar bu aşılarını mutlaka zaman geçmeden
yaptırmalı.
3-HES kodu uygulamasının kalkması ve kapalı alanda maske takmayan pek çok olası vaka
ile temas olacak olması nedeniyle, kapalı ortamlarda maske takmaya devam edilmeli.
TÜSAD HAKKINDA
Göğüs hastalıkları alanında ülkemizin ilk bilimsel meslek kuruluşu olarak 22 Haziran 1970 yılında
İstanbul’da kurulan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), halen Türkiye genelindeki
4.500’ün üzerindeki üyeleri ile “halkın akciğer sağlığını korumak” amacı doğrultusunda
çalışmalarını sürdürüyor. Toplumsal ve mesleki eğitimi, araştırmaları destekleyerek halk
sağlığının korunmasına yönelik faaliyetler yürüten TÜSAD, “Tükenmeyen bir nefesle” sloganı ile
52 yıllık geçmişinde 43 ulusal kongre, sayısız bilimsel toplantı, sempozyum, iki dünya kongresi ile
bilinçlendirme ve farkındalık projelerine imza attı.
“Osmanpaşa’dan da Uluğ Bey çıkar”