Nöbetçi Eczaneler
İstanbul, sadece tarihi camileri, sarayları ve surlarıyla değil; yüzyıllardır ayakta kalan köşkleriyle de tarih tutkunlarını büyülüyor. Boğaz’dan geçerken ya da bir parkta yürürken birden karşınıza çıkan bu görkemli yapılar, çoğu zaman gizemli hikâyeleriyle hafızalara kazınıyor. Her biri ayrı bir dönemin tanığı olan bu köşkler, kimi zaman aşk, kimi zaman yalnızlık, kimi zaman da entrikalarla dolu geçmişiyle dikkat çekiyor.
İşte İstanbul’un göz kamaştıran 10 köşkü ve onlara hayat veren hikâyeleri:
1. Yusuf Ziya Paşa Köşkü (Perili Köşk) – Sarıyer
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçen herkesin gözünü alan kırmızı köşk, aşk ve hüsran dolu bir hikâyeye sahip. Mısırlı bir zenginin başyaveri Yusuf Ziya Paşa’nın, aşık olduğu kadın için yaptırdığı bu köşk, halk arasında içinde peri gibi güzel bir kadının yaşadığına inanıldığı için “Perili Köşk” olarak anılıyor.
2. Ragıp Paşa Köşkü – Kadıköy
Caddebostan sahilinde ağaçların arasına gizlenmiş bir güzellik… Osmanlı’nın son dönem zenginlerinden Ragıp Paşa’nın rüyası olan bu köşk, yıllar içinde yat kulübünden askeri hastaneye, sanatçılardan iş insanlarına pek çok isme ev sahipliği yaptı.
3. Çinili Köşk – Fatih
Topkapı Sarayı’nın duvarları arasında yükselen bu mavi çinili yapı, Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı ilk bina. Günümüzde çini ve seramik müzesi olarak hizmet veren köşk, Osmanlı ve Selçuklu sanatının en özel örneklerini barındırıyor.
4. Malta Köşkü – Beşiktaş
Yıldız Parkı içinde yer alan Malta Köşkü, mimarisiyle büyülüyor. V. Murat’ın bir süre burada alıkonulmasıyla tarihe geçen köşk, artık organizasyonlara ev sahipliği yapıyor.
5. Aşiyan Köşkü – Beşiktaş
Şair Tevfik Fikret’in hem mimarı hem de sakini olduğu Aşiyan Köşkü, Boğaz’ı kuş bakışı izliyor. Şairin mezarı da köşkün bahçesinde yer alıyor. Şimdi müze olan bu özel yapı, edebiyat tutkunlarının uğrak noktası.
6. Atlı Köşk – Sarıyer
Sabancı Müzesi olarak hizmet veren Atlı Köşk, adını bahçesindeki görkemli at heykelinden alıyor. Sadeliğin ve zarafetin birleştiği köşk, sanatseverlerin uğrak noktalarından biri haline gelmiş durumda.
7. Bağdat Köşkü – Fatih
IV. Murat’ın Bağdat Seferi sonrasında yaptırılan ve sabah kahvelerinin vazgeçilmezi olan bu köşk, zamanla kütüphane olarak kullanıldı. Bugün restore edilmiş haliyle, Topkapı Sarayı içinde ziyaretçilerini ağırlıyor.
8. Abdülmecid Efendi Köşkü – Üsküdar
Sanat ve edebiyatın buluştuğu adres… Abdülmecid Efendi’nin hem resim yaptığı hem de sanatçılarla buluştuğu bu köşk, geçmişte bir sanat mabediydi. Günümüzde ise sosyal tesis olarak kullanılıyor.
9. Beykoz Mecidiye Kasrı – Beykoz
Sarayları aratmayan görkemiyle Beykoz Mecidiye Kasrı, geçmişte yabancı elçilerin ağırlandığı özel bir yapıydı. Özellikle Sultan Abdülaziz’in uğrak noktası olan bu köşk, bugün de boğaz manzarasıyla büyülüyor.
10. Cemil Topuzlu Köşkü – Kadıköy
Art Nouveau mimarisiyle dikkat çeken köşk, doktor Cemil Topuzlu tarafından yaptırıldı. Zamanla birçok ünlü isme ev sahipliği yapan ve cemiyet hayatının simgesi haline gelen bu yapı, sahipleri değişse de ihtişamından hiçbir şey kaybetmedi.
İstanbul’un köşkleri, sadece mimari yapılar değil; içinde aşkları, hüzünleri, savaşları, sanatları ve unutulmaz anıları barındırıyor. Şehrin ruhunu bu yapılarda hissetmek mümkün. Bir dahaki sefer Boğaz’dan geçerken ya da bir parkta gezinirken bu köşklerden birini gördüğünüzde, arkasındaki hikâyeyi de hatırlayın…