Türkiye’nin dört bir yanını keşfetmenin en güzel yollarından biri hiç kuşkusuz lezzetlerin peşine düşmek. Gaziantep’in bol emek isteyen yuvalama çorbasından, İzmir’in sabah erken saatlerde toplanan kabak çiçekleriyle hazırlanan dolmasına; Bursa’nın enfes cantığından Trabzon’un efsane sütlacına uzanan bu lezzet yolculuğu, hem göze hem damağa hitap ediyor.
Gaziantep mutfağı denince akla ilk gelen tatlı baklava olsa da, yöresel bir çorba olan yuvalama, bölge halkının bayram sabahlarında bile sofradan eksik etmediği özel yemeklerden biri. Yoğurtla pişirilen ve ince ince yuvarlanan köftelerle hazırlanan bu çorba, Antep mutfağının inceliklerini gözler önüne seriyor.
Yolculuk İzmir’le devam ediyor. Ege’nin zarif ve özen isteyen lezzeti kabak çiçeği dolması, sabahın erken saatlerinde toplanan çiçeklerle hazırlanıyor. Zeytinyağlı sevenlerin gözdesi olan bu dolma, İzmir’in kendine has sıcaklığıyla birleştiğinde unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Bursa’nın meşhur lezzetlerinden biri olan cantık pidesi, özellikle kuşbaşı veya kıymayla hazırlanarak geleneksel pide kültürüne yeni bir soluk getiriyor. Şehrin tarihi dokusu içinde yapılan bu lezzet molası, Bursa seyahatine ayrı bir anlam katıyor.
Lezzet yolculuğunun tatlı finali ise Karadeniz’in gözbebeği Trabzon’da yapılıyor. Hamsiköy sütlacı, sadece pirinçle kıvam alması ve üzerindeki bol fındıkla bölgenin doğal zenginliğini tatlıya taşıyor. Fırınlanarak yapılan bu sütlaç, Karadeniz’in çayıyla birleştiğinde damakta eşsiz bir iz bırakıyor.
Sadece bir gurme değil, aynı zamanda bir gezgin olmayı vaat eden bu tadım rotası; Türkiye’nin kültürel zenginliğini tabaklarda sunarak gastronomi turizmine katkı sağlıyor. Yeni tatlar denemek ve farklı şehirlerin mutfak kültürlerini yerinde görmek isteyenler için bu yolculuk kaçırılmaması gereken bir fırsat.