Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Diyetisyen Polat’tan Obezite Uyarısı

17 Mayıs Dünya Obezite Günü dolayısıyla bilgilendirmede bulunan Diyetisyen Öznur Polat, obezitenin sadece fiziksel değil, psikososyal sorunlara da yol açtığını belirterek, korunmanın tedaviden daha etkili ve sürdürülebilir olduğunu vurguladı.

17 Mayıs Dünya Obezite Günü dolayısıyla bilgilendirmede bulunan Diyetisyen Öznur

17 Mayıs Dünya Obezite Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Diyetisyen Öznur Polat, obezitenin günümüzde sadece estetik bir sorun olmaktan çıkarak küresel çapta ciddi bir halk sağlığı problemi hâline geldiğini söyledi. Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre, obezite sağlığı tehdit edecek ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi anlamına geliyor.

Obezite tanısında en çok kullanılan yöntemin Beden Kütle İndeksi (BKİ) olduğunu belirten Diyetisyen Polat, “BKİ değeri 25’in üzeri fazla kilolu, 30’un üzeri ise obez olarak değerlendirilir” dedi.

Aşırı ve dengesiz beslenme ile yetersiz fiziksel aktivitenin obezitenin başlıca nedenleri arasında yer aldığını vurgulayan Polat, “Obezite; diyabet, kalp hastalıkları, hipertansiyon gibi birçok kronik hastalıkla doğrudan ilişkilidir. Ayrıca bireyin yaşam kalitesini düşürür ve psikososyal sorunlara yol açabilir” ifadelerini kullandı.

“Korunmak Tedavi Etmekten Daha Kolay”
Obezitenin önlenmesinin, tedavi edilmesinden çok daha etkili ve sürdürülebilir olduğunu vurgulayan Polat, özellikle çocukluk çağında sağlıklı alışkanlıkların kazandırılmasının önemine değindi. “Çocuk ve adolesan dönemde edinilen sağlıksız beslenme alışkanlıkları, ilerleyen yaşlarda obezite riskini artırır. Bu nedenle, çocuklara sağlıklı ve dengeli beslenme ile düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırmak birincil hedefimiz olmalı” dedi.

“Diyetler Kişiye Özel Hazırlanmalı”
Obezite tedavisinde en etkili yöntemin tıbbi beslenme tedavisi olduğunu ifade eden Diyetisyen Polat, “Beslenme programı kişinin yaşı, cinsiyeti, sağlık durumu, fiziksel aktivite düzeyi ve kültürel alışkanlıkları göz önünde bulundurularak kişiye özel hazırlanmalıdır. Kısa sürede fazla kilo kaybı vaat eden tek tip diyetlerden uzak durulmalı; bunun yerine sürdürülebilir, dengeli ve yeterli bir beslenme planı benimsenmelidir” şeklinde konuştu.

Son olarak, fiziksel aktivite ve davranış değişikliği uygulamalarının da beslenme tedavisini destekleyecek şekilde birlikte yürütülmesi gerektiğini söyleyen Polat, obeziteyle mücadelede bireysel farkındalık ve toplumsal destek çağrısında bulundu.